Atatürk
Atatürk

Enver Paşa Çanakkale’de

20. yüzyılın ilk çeyreğinde, düvel-i muazzamanın ekonomik ve siyasî ihtirası yaşlı küreyi bir ilkle tanıştırdı: Birinci Dünya Savaşı. Harp, öncelikle Avrupa topraklarında doğdu ve uzun yıllar boyunca birçok ülkeyi de içine çekti; İngiltere, Fransa, Rusya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı İmparatorluğu, Belçika, Sırbistan, Japonya, Yunanistan… Yaklaşık dört yıl süren bu yıkım, birçok devletin uzun soluklu tahribatına neden oldu. Harp yıllarında, Osmanlı Devleti’nin erk sahipleri, birçok ittifak arayışlarının olumsuz neticesi sonrasında Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile harbin yükünü omuzlamaya karar verdi. Osmanlı İmparatorluğu, geniş kara sınırı ve denizleri ile oldukça stratejik bir vazife üstlendi. İtilaf devletlerinin Avrupa’da yaşanan siper savaşlarının düğümünü çözmek, Rusya’ya maddî destek sağlamak, Osmanlı İmparatorluğu’nun başşehrini ele geçirerek savaş dışı bırakmak gibi birçok nedenle Çanakkale taarruzunu kurguladı. Gelibolu Yarımadası, -3 Kasım 1914 saldırısını da hesaba katarsak- bir yılı aşkın sürede deniz, kara, hava ve lağım cephesi ile Birinci Dünya Savaşı’nın en etkili mücadelelerinin yaşandığı saha oldu. Çanakkale Muharebeleri’nin kazanılmasının ana omurgasını oluşturan etken, başta harbin kurmay zekası, lojistik desteğin sürekliliği, ordunun muharebe sahasındaki büyük kahramanlık sergilemesinden ötürüdür. Muharebe sahasında görev yapan ordu, kolordu, tümen ve alay komutanlarının başarısı ve erlerin insanüstü mücadelesi yadsınamaz bir hakikattir, lakin eksiktir. Bu mücadelenin, İstanbul’da Genelkurmay erkânından birçok alanda taktik ve strateji aldığı ve harbin siyasî gücünün dayandığı temel nokta Başkumandan Vekili ve Harbiye Nâzırı Enver Paşa’dır. 

Enver Paşa, bu mücadeleyi yapan ve başarıyı yaratan tüm komuta kademesini oluşturan isimdir. Bir Harbiye Nazırı’nın salahiyeti çerçevesinde, cepheyi sıkı bir denetim ve teftiş altında tutmuştur. 2 Ağustos 1914’ten itibaren deniz muharebelerinin yaşandığı Çanakkale Boğazı’nda Müstahkem Mevkii Komutanı önce Emin Paşa sonrasında Cevat Paşa ve kadrosu ile muazzam bir çalışma içerisinde olmuştur. Boğaz’ın savunması konusunda hem taktik hem de askerî teçhizat anlamında birçok katkısının olduğu gün gibi ortadadır. Enver Paşa, sıkı bir istihbarat ve hazırlık için, Ege Denizi’nde birçok adayı torpido gemileri ve keşif uçağı ile yakın markaja almıştır. Boğaz’ın Rumeli ve Anadolu cihetine yerleştirilen toplardan, Boğaz’ın serin sularına gizlenen mayın hatlarına kadar sürecin doğrudan içerisinde olmuştur. Askerî telgraflar ile sabit olan bu çalışma disiplini 19 Şubat ve 18 Mart zaferini getirmiştir. Boğazın yalnızca donanma ile geçilemeyeceği idrak edilince, 25 Nisan 1915’de kara çıkarması başladı. Enver Paşa, çıkarma öncesinde mevcut harp sahasının müdafaası için müstakil bir ordunun kurulmasına da ön ayak oldu. Kara Muharebeleri’nde operasyonel anlamda birçok emri de icra edilmiştir. 

Enver Paşa, bu iki kademeli süre zarfında cepheyi tespit edebildiğimiz ölçüde on beş kere ziyaret etmiştir. Bu ziyaretlerinden dördü 18 Mart Deniz Zaferi’ne kadar olan süreç içerisinde gerçekleşmiştir. Diğer 11 ziyareti de kara muharebeleri esnasında ve cephe kapandıktan sonra olmuştur. Enver Paşa bu ziyaretleri, ordunun bozulan düzeni başta olmak üzere, harp sahasındaki aksaklıkların giderilmesinde de oldukça önem arz etmektedir. Özellikle Türk ve Alman komutan ve subaylar arasında yaşanan doğal anlaşmazlıkların çözümünde etkin rol oynamıştır. Yine bu ziyaretler esnasında Enver Paşa ile Gelibolu’ya gelen muhabir, büyükelçi ve siyasetçiler vasıtasıyla haber kaynağı olmuştur.  

Enver Paşa’nın bir diğer etki alanı da cephede yaşanan hukuksuzlukların uluslararası arenaya taşınması olmuştur. İngiliz ve Fransızların kanunsuz icraları, pek çok sivil yerleşim yerinin hedef alınması ve birçok masumun savaşın acı yüzü ile tanışmasına neden olmuştur. Sağlık kuruluşlarının da bu yıkımdan nasibini alması Enver Paşa’yı harekete geçirmiştir. İstanbul’da bulunan Levantenler’in Gelibolu’ya sürgün sürecinin de içinde olduğu uzun soluklu mücadelenin başlamasına neden olmuştur. Enver Paşa ve Çanakkale Muharebeleri konusunda bir başka hususta İtilaf güçlerine ait askerlerin Gelibolu’da kalan mezarlarıydı. Papalık kurumunun İstanbul temsilcisi Monsenyör Dolci ile Enver Paşa, birçok alanda ortak çalışma yapmıştır. Neticede, harbin akabinde Avrupa başkentlerinden evlatlarının cenazeleri arayan annelerin acı çağrıları Türk ordularının Harbiye Nazırı tarafından yanıtsız bırakılmamıştır. Enver Paşa’nın hissiyatı birçok tebrik ve teşekkürle cevap bulurken bu duruma Papa dahî iştirak etmiştir. Birkaç noktaya daha değinmek gerekirse, bugünün tarih algısında Enver Paşa ve Çanakkale Muharebeleri bir araya getirilmemektedir. Ancak, 1915 ve 1916 yıllarına yolculuk yapacak olursak, Enver Paşa ve zafer bir arada anılmaktadır. Gazete haberlerinden, Enver Paşa’nın Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan kürsülerindeki konuşmalarına, Enver Paşa’nın Ortadoğu ziyaretinden, zafer nümayişlerine kadar birçok alanda “zaferin kahramanı Enver Paşa” algısı mevcuttur. Elbette, iktidarda olmanın verdiği gücün de bu durumda payı vardır, ancak yalnızca bununla açıklanamaz. 

Birkaç kelâm ile meseleyi toparlayacak olursak; Enver Paşa’nın İstanbul’da Genelkurmay binasında oturarak harbin gidişatını seyretmediği, birçok açıdan muharebenin zafere ulaşmasında katkı sağladığı ortadadır. Türk akademisinin ve amatör tarihçilerin bir kısmının ısrarla görmek istemediği bu gerçeklik, üç yılı aşkın bir iz sürmenin sonucunda ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi, Genelkurmay ATASE Arşivi, Türk Tarih Kurumu Arşivi, Osmanlı Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan Zabıt Cerideleri, muharebeye dair kaleme alınan günlük ve anıların yanı sıra mektup ve dönemin basın organları eseri vücuda getirmiştir.  “Çanakkale Muharebeleri ve Enver Paşa” kullanımı dahî birçoğu için kulağa hoş gelmese de bu bir hakikattir. Hataları ve askerî başarıları ile o gün Enver Paşa oradaydı ve harbin seyrinde birçok hususa imza attı. 

enverpasa canakkalede kitabi Enver Paşa Çanakkale'de

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz